Aylem Güngördü ile Röportaj


Herkese merhaba!

Nemesis Kitap On Air, yeni bir röportajla yayında.

Bugünkü konuğumuz, Külkedisi'nin Zayıflama Hikâyesi kitabının sevilen yazarı Aylem Güngördü. 

Aylem ile eğlenceli bir röportaj yaptık. Umarız okurken siz de bizim kadar eğlenirsiniz.

* * *

Merhaba Aylem.
Öncelikle bizimle röportaj yapmayı kabul ettiğin için teşekkür ederiz.

Herkese merhaba ☺ Asıl ben bu röportaj için teşekkür ederim, sorulara keyifle cevap vereceğimden emin olabilirsiniz.

  

- Bize kendinden bahseder misin? Aylem Güngördü'nün bir günü nasıl geçer?

25 yaşında, üniversite öğrencisi, kendi halinde, biraz deli dolu, kendince de hedefleri olan bir kızım. Asla yerimde duramayan bir yapım olduğu için bütün gün çalışırım, kitaplarımı yazarım veya kitap okurum, film ya da takip ettiğim bazı yabancı dizileri izlerim, (minik not: tv izlemem, tv izlemeye karşıyım) kalan zamanlarımda ise dostlarımla görüşürüm. Genelde günlerim bu şekilde geçiyor:)

- Yazmaya nasıl başladın? İlk yazdığın yazıyı/hikâyeyi hatırlıyor musun?

Ben sürekli evde kitap okuyan bir anne figürüyle büyüdüm. Dolayısıyla da kitapları sevmemem mümkün değildi. Yazmaya da çocukluğumda başladım. Hatta hiç unutmuyorum; anneme ilk yazdığım hikâyeyi okuttuğumda; "Çok güzel olmuş ama söyle bakalım nereden kopya çektin?" demişti. Yazlık bir yerde aşk yaşayan bir kızla ilgili 2-3 sayfalık minik bir hikâyeydi:)



- Yazdıklarını Wattpad’de paylaşıyorsun. Okurların da seni bu şekilde tanıdı ilk olarak. Peki, seni yazdıklarını insanlarla paylaşamaya iten şey neydi?

Bir gün bir komşum bana gelip "Wattpad isimli bir site var ve sanırım ücretsiz kitap okuyabilir ya da paylaşabilirsin," dedi. Ben de merak edip bu platforma hemen üye oldum. Önce cesaret edemedim tabii. Kendi dünyanızda yarattığınız bir kurguyu başkalarına açmak bir hayli cesaret gerektiriyor. Sonradan bir arkadaşıma yazdıklarımı okuttuğumda, "Bence şu anlattığın siteden hikâyeni yayınlamalısın, kesin tutar!" dedi. Cesaret edip o gece paylaşmaya karar verdim. Hatta daha geçenlerde, arkadaşımla bu konuyu hatırlayıp gülüştük:)



- Külkedisi’nin Zayıflama Hikâyesi, okurlar tarafından oldukça beğenildi. Gelen yorumlarla ilgili ne düşünüyorsun? Kitabı yazmaya başladığında böyle başarılı olacağını tahmin etmiş miydin?

Gelen yorumlar inanılmaz güzel, tatmin edici ve enerjisi yüksek yorumlar! Her bir yorumun her bir satırını büyük bir mutlulukla okuyorum. Bu kadar başarılı olacağını tahmin etmiyordum kesinlikle.



- Yazmaya başladığında Külkedisi’nin Zayıflama Hikâyesi’nin kitap olacağını düşünmüş müydün? Tam olarak ne zaman, yazdıklarım kitap olmalı, dedin?

Kitap olmasını ümit ederek yazmaya başladım elbette. Bu her yazarın hayalidir; kendi yarattığı dünyasını elinde somut bir şekilde tutabilmek. Ancak ben hayalimde canlandırdığım kurguyu o kadar sevimli bulmuştum ki, bir kişi dahi okumasa da ben bu hikâyeyi yazacağım dedim. İlk aşamada kitap olup olmamasından ziyade kafamdaki dünyayı satırlara dökebilmek en büyük hedefimdi. Bir süre sonra okurlarım tarafından hikâyem sevilince o zaman gerçek anlamda yazdıklarım bence bir kitap olmalı diye düşündüm.



- Biraz da kitabın içeriğinden bahsedelim. Külkedisi’nin Zayıflama Hikâyesi fikri ortaya nasıl çıktı?

Eh, her kadın hayatının belli bir döneminde illaki bir kilo problemi çekiyor. O yüzden başlı başına bu çok dikkat çekici ve toplumsal bir konu.

İki kilo alıp ağlayan da var, fazla kilolarıyla mutlu olan da. Bu yüzden genelleme yapmak istemiyorum ama çoğunlukla fazla kilolarımızın sağlığımızı, görünüşümüzü, ruhsal durumumuzu olumsuz etkilediği yönünde hemfikiriz ve bu konuyu kafaya takıyoruz. Tabii ki bu durumu bende yaşıyorum. Kitaplarımın konusunu da kendi okumak istediğim şeylerden seçiyorum. Mesela bir kızın değişimi fikri okurken beni heyecanlandıracak bir konu. Yani ne okumak istiyorsam onu yazıyorum. Külkedisinin Zayıflama Hikâyesi de bu şekilde oluştu kafamda.  Bu öyle bir kitap olmalı ki; insanları sadece zayıflamaya değil, o andaki amaçları neyse ona yöneltmeli dedim. İçine güzel ve önemli mesajlar yerleştirmeye çalıştım. Bu bir denemeydi benim için. İnsanlara hayatta her ne kadar kötü durumda hissedersek hissedelim; biraz inanç, bolca sevgi, azim ve ufacıkta hayatın bize getirdiği sihirli dokunuşlarla her şeyin yapılabileceği imajını çizmek istedim. Çünkü hayatta hiçbir şey bizi istediğimiz şeye ulaşmaktan alıkoyamaz. Bunu anlatmak için oldukça güzel bir konuydu.



- Öykü’nün hikâyesi oldukça romantik ama aynı zamanda ilham da barındırıyor. Çabası ve azmi (arkadaş desteğini de unutmamalı) sonucunda hayal edemeyeceği şeylere kavuşuyor. Sen de hayatında böyle azimli misindir?

Ben hayatta hiçbir zaman hazıra konmayı sevmedim. O zaman elde ettiklerimizin ne kıymeti var ki? Ben de bu anlamda savaşçı ve azimli bir karakter olduğumu düşünüyorum.


- Öykü’nün yaşadıklarının birçok kişiyi motive ettiğini biliyoruz. Bu konu hakkında ne düşünüyorsun? İnsanların kitabını okuyarak Öykü’ye imrenmesi, onun gibi azmetmesi ve kendini daha iyi hissettirecek bir yola girmesi konusunda teşvik etmesi, bir yazar olarak seni nasıl etkiliyor?

Bence okurlarımın Öykü'yü sanki gerçek hayatta tanıdıkları biriymiş gibi sevmelerini, kabullenmelerini, ondan cesaret alarak hedeflerine ulaşmaya çalışmalarının mutluluğunu ve gururunu anlatacak hiçbir kelime yok:) Eğer yazdıklarım tek bir kişinin bile kalbine dokunmayı başarabiliyorsa amacıma ulaşmışım demektir.


- Gelecek kitaplar hakkında minik ipuçları alabilir miyiz? Farklı türler yazmayı düşünüyor musun?

Aklımda çok değişik şeyler dönüyor diyelim ve bir sürü kurgu var kafamda:) Şimdilik hali hazırda ufaktan başladığım "Ateşle Oynama" adında bir kitap yazıyorum. Bu sefer Genç Kız Edebiyatından çıkıp Romantizm soluklu bir kitap olmasını tasarlıyorum. Bir yazarın hep aynı türü yazması olayına katılmıyorum. Örneğin Agatha Christie cinayet romanlarıyla tanınmasına rağmen farklı bir mahlasla bir sürü aşk kitabı da yazmıştır. Benim de hedeflerim bu doğrultuda, neyi kurgularsam kurgulayayım yazacak kabiliyette olmak. Tabii ki bunun için çok çalışma, zaman ve istikrar gerekiyor.

- Ve tabii ki Gizemli Erkek Avcısı. Herkesin merakla beklediği kitap. Bize az da olsa ikinci kitaptan bahseder misin?
D&R indirim fırsatını kaçırmayın


Evet, artık kitabın çıkması yönünde birkaç sevimli tehdit bile aldım:) Bu tabii ki benim gibi daha yolun en başında olan bir yazarı çok mutlu ediyor. Kitabımız ilk kitabın devamı niteliğinde olsa da, başkarakterlerimiz tamamen farklı bu kitapta. Okuyanların anlayacağı bir spoiler verirsek, ilk kitabın Berk ve Melis'i bu kitapta Öykü ve Tolga:) Ama okumayanlar da üzülmesin, ikinci kitabı; ilk kitabı okumamış olanlar rahatlıkla okuyup, ilk kitaba dair fikir sahibi olacaklar. Kurgusunu özenle tasarladım. Okuyanların ise çok önemli bir avantajı olacak. Ben kendimce bir espri koydum bu şekilde kitaplara, ilk kitabı okuyanlar inceyi kapar:)

- Son olarak, okurların için bir mesaj rica edelim.

Destekleyen ve yanımda olan herkesi çok seviyorum ve böylesine kocaman bir aileye sahip olduğum için çok şanslıyım... Gönülden teşekkürlerimi ve sonsuz sevgimi gönderiyorum.



Kelimelerle Aylem:



- Kendini üç kelimeyle tarif etmeni istesek…

(Soruyu 5 dakika düşündü) kararsız(!), azimli, adaletli.



- Külkedisi’nin Zayıflama Hikâyesini anlatan üç kelime…
Sevgi, azim, dostluk.

- Yazmak deyince aklına gelen üç kelime…
Mutluluk, huzur, gurur.



- Senin için çok önemli üç olay…

Yazar olmak ve hayalini kurduğum üniversiteyi kazanmak. Üçüncüsünün ve daha bir de çoklarının gerçekleşmesini bekliyorum :)



- Geçmişini, bugününü ve geleceğini anlatan üç kelime…

Sabır, Çalışmak, Başarı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI