Yeni bir yazar röportajımızdan herkese merhaba!
Bugünkü konuğumuz, 'DELİ' kitabı ile büyük beğeninizi kazanan yazarımız Gülsen Kılıçaslan oldu. Biz sorduk, o da her zamanki eğlenceli ve dobra üslubuyla cevapladı. Umarız okurken bizim kadar keyif alırsınız :)
* * *
- Klasik bir soruyla başlayalım ve Gülsen Kılıçaslan kimdir
diye soralım?
Merhaba, ben 3 Şubat 1989 yılında madenci bir baba ve ev
hanımı bir annenin ilk çocukları olarak Zonguldak’ta dünyaya geldim. Aslen
Trabzonluyuz. Dedelerim Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda işçi olarak çalışmak üzere
Zonguldak’a göçmüşler. Doğma büyüme Zonguldak’lı olarak iyi de göçmüşler
diyorum. İlkokul ve ortaokulda, aslında işletme bölümünden lisans mezunu olan
babamın da desteği ve emekleriyle derece sahibi olarak mezun oldum. Sonrasında
Kilimli Yabancı Dil Ağırlıklı (İngilizce) Lisesi’nden mezun oldum. Her hangi
bir hedef olmaksızın sadece puanım yettiği için Dumlupınar Üniversitesi, Kamu
Yönetimi bölümüne gittim ve 2011 yılında mezun oldum. O gün bu gündür de bazı
Avrupa ülkelerinden daha kalabalık nüfusa sahip olan üniversiteli işsizler
ordusunun bir neferiyim. İşsizlik ve eve tıkılıp kalmak depresyona girmeme
sebep oldu. Ergenlik döneminde çıkmayan sivilceler 24-25 yaşımda yüzümü yaralar
şeklinde istila etti. On kilo aldım ve bazen evin duvarları beni boğduğu için
saatlerce balkonda tek başıma oturdum. Bu genelde iş başvurusu yaptığım
yerlerden olumsuz cevaplar aldığımda daha sık olurdu. Tüm enerjimin bittiğini
hissettiğim o anlardan birinde tek dostum Dilek, bana Wattpad adlı uygulamadan
bahsetti. Yayınevleri siteyi takip ediyor ve oradan yazarlar çıkıyor, dedi.
Değil benim kitap çıkarmam, Wattpad’den birinin kitabının çıktığına bile zerre
inanamayarak sadece kafamı dağıtmak için yazmaya başladım. Siteyi tanıyıp bazı
şeylerin gerçekten mümkün olduğunu görünce de işin matematiğini çözmeye
koyuldum. Sanırım başarılı oldum ki şuan burada bu söyleşiyi yapıyoruz J
- Hikâyelerinin milyonlarca kez okunması sana neler hissettiriyor? Yazmaya
başladığında bu denli beğeni alacağını düşünüyor muydun?
Muazzam bir duygu. Buna benzer hisleri bir de üniversitede
tiyatroda yer aldığım yıllarda sahnede yaşamıştım. Yüzlerce kişinin sizin
mimiklerinizle gülmesi ya da sözlerinizle ağlaması ve alkışlarla sizi tebrik
etmesi… Wattpad biraz sahneye benziyor. Oylar, yorumlar ve sizi destekleyen
okurlar ile hiç olmadığınız kadar iyi hissediyorsunuz. Kaleminizden dökülen
sözcükler birilerinin gönlüne değiyor ve bunu hissedebilmek paha biçilemez
derecede özel. Yazmaya başladığımda bu denli beğenileceğini düşünmek değil de
hayal edip umut ediyordum diyebilirim. Hâlâ da daha fazlasının hayalini
kuruyorum çünkü hayal etmek güzeldir. Bazen hayal kırıklıkları olsa bile.
- Yazma
konusunda seni teşvik eden şeyler nelerdir?
Çok renkli hayal gücüm başı çekiyor. İnsanlar günlük
sorularıyla başa çıkabilmek için psikolojik olarak savunma mekanizmaları
geliştirirler. Bunlardan biri de hayal kurmaktır. O durumla başa çıkmak ya da
sürekli sorunları düşünmek psikolojinizi alt üst edecek duruma gelmeden
zihniniz bir savunma mekanizması ile olaya el koyar. Benim savunma mekanizmam
da küçüklüğümden bu yana hayal kurmak. Üç yaşında bir çocuğun hayal gücü bir
yetişkininkinden daha canlıdır. Ama eğer daima sorunlardan bu şekilde kaçarak
büyürseniz o hayaller en taze renkleriyle dipdiri durabiliyorlar. Deli saçması
gibi biliyorum ama hayal kurarken yarattığım dünyayı üç boyutlu olarak
görebiliyorum. Kokuları ve dokuları gerçekmiş gibi hissedebiliyorum. Bu da
içinde dolaştığım o hayali dünyaları diğer insanlarla da paylaşabilmek için
beni yazmaya itiyor.
- Okuyucularından aldığın ilk yorumu hatırlıyor musun? Aldığın bu ilk
yorumla neler hissetmiştin?
Tabii ki hatırlıyorum, ilk yorum arkadaşım Dilek’tendi. Ama
sonrasında okurlardan gelenler de çok çok değerli oldu hatta ilk kitabım
Şurimşine’ye ilk yorumu yapan okuruma kitabı imzalı olarak hediye ettim. Çok
onur verici bir duygu bu. Okur sayımın az olduğu ilk zamanlarda okurla yorumlar
vasıtasıyla kitap hakkında konuşup sohbet etmek en sevdiğim şeydi. Hâlâ çok
hoşuma gidiyor yorumları okumak ve cevap vermek ama sayı bölüm başına üç bin
yoruma yaklaşınca ister istemez hepsine yetişemiyorum maalesef. Ama daima
yorumları hatim eder gibi baştan aşağı üç beş kez okurum. Hayal dünyama ortak
olduklarını görmek çok zevkli J
- Biraz da
Deli’den bahsedelim mi? Deli nasıl ortaya çıktı?
Deli’de, Emre’nin küçükken yaşadığı olay gerçek ama
Emre’deki etkileri kurgu. Olayı ilk duyduğumda acaba bir çocukta bunun en ağır
etkileri neler olurdu diye araştırmaya başladım. Misojinizm bu evrede karşıma
çıktı. Otuz civarı pdf dosya indirip psikoloji bilimiyle ilgili bin sayfaya
yakın araştırma yazısı okudum. Bu yazılar ışığında Emre karakteri doğdu. Gerisi
ise tamamen hayal gücümün eseri. Elif karakteri sıradan bir kız. Hatta
okurlarım içinde kendini Elif’te görenlerin sayısı hayli fazla. Hikâyenin küçük
bir Anadolu ilçesinde geçmesinin sebebi ise Wattpad’deki büyük şehirde geçen ve
zengin, holding sahibi karakterlerin başrolde olduğu kurguların çokluğuydu.
Bundan çok sıkıldım ve farklı bir şey yapmak istedim. Bereket, Wattpad okuru da
sıkılmış ki her gece barlarda takılan play boylar yerine beş vakit camide
takılan Emre’yi daha çok sevdiler.
- Yazdığın
karakterler ve olay aslında çok bizden. Sence başımızı çevirsek Emre’ye ya da
Elif’e rastlayabilir miyiz?
Elbette, özellikle Elif ülkemizdeki pek çok genç kızın temsilidir.
Emre de tüm kitap, dizi ya da filmlerde yansıtılanların aksine pek çok yanıyla
klasik bir Türk erkeği. Sonuçta herkes okuyup kariyer yapamıyor hayatta. Ama
yapılan her iş ekmeğini helal yolla kazanan için kutsal bir görev. Kitapta bunu
göstermek istedim biraz da. Madenci bir babanın kızı olarak benim süper
kahramanım babam. Çünkü o bir işçi ve bu dünya düzeni beden işçileri sayesinde
yürüyor. Ben kitap yazmasam da dünyada insan nesli var olabilir ama çiftçi
buğday üretmese bayağı bir sıkıntı olurdu. Yani her türlü işçiliğin ve
zanaatçılığın en az doktorluk, öğretmenlik ya da mühendislik kadar değer
görmesi gerektiğini düşünüyorum. Hikâyenin samimiyeti de karakterlerin bizden
birileri olmasından geliyor.
- Deli’yi
yazarken çok fazla araştırma yaptığını biliyoruz. Bu araştırmaların seni yeni
fikirlere sürükledi mi? Sıradaki kurgun hazır mı? Okurlarını ne gibi sürprizler
bekliyor?
Zaten kurguya yön veren o uzun araştırma süreci oluyor. Her
yeni bilgi ile Emre’nin hastalığı ve Emre karakteri daha çok yerine oturdu. Bir
kurguyu bulmaca olarak görürsek olayın çözülme süreci araştırmalarım
sonucundaki bilgiler sayesinde oluşuyor. Sıradaki kurguya gelirsek benim
gönlümde yatan ve daima okumaya bayıldığım tür bilim kurgu ve fantastik kurgu.
Sıradaki kurgumun bir bilim kurgu olması için hazırlıklara ve araştırmalara
başlamıştım ama okur kitlem buna pek de sıcak bakmadı. Ben de okurumun genelini
memnun edebilmek için “Ezikler Kraliçesi” adında bir genç kurguya başladım. Ama
laf olsun diye yazmak istemiyorum çünkü bence sanat toplum için var olmalı. O
yüzden bu kurguda da sosyal medyayı irdeleyeceğim. Yine bol mizah dolu,
eğlenceli bir kurgu sizleri bekliyor olacak.
- Sence bu
denli başarılı olmanın anahtarı nedir?
Her iş dalında olduğu gibi çok çalışmak. Tabi okur profilini
yorumlayıp ne istediğini anlayabilmek de çok önemli. Ben, bu hususta biraz
şanslıyım sanırım. Okuduğum bölüm itibariyle iktisat, istatistik, pazarlama
gibi dersler gördüm ve Wattpad platformunu doğru algılayabilmek için bu bilim
dallarını bilmek önemli bir avantaj olduğunu keşfettim. Okurun ilgisini neyin
cezbettiğini kolaylıkla değerlendirebiliyorum. Mesleğin başında birisi olarak
bu, başarı basamaklarını hızlı tırmanabilmemi sağlıyor. Sosyal beceriler de ise
samimi bir kişiliğe sahip olmam okurla aramda kopmaz bir bağ oluşmasını
sağladı. Okurlarımla abla-kardeş ya da arkadaş gibiyiz.

İyi ki varlar ve onları çok seviyorum. Başarımın yarısı
benim becerimse diğer yarısı onların destekleridir. Her birine en içten
dileklerimle minnetimi sunup teşekkür ediyorum. Deli Tayfası, beni yeni
eserimde de umarım yalnız bırakmazsınız. Kocaman öpüldünüz :*
Kelimelerle Gülsen:
- Kendini üç
kelimeyle tarif etmeni istesek…
Geveze, özgüvenli, zeki.
- Deli’yi anlatan üç kelime…
Eğlenceli, hüzünlü, gerçekçi.
- Yazarken ki
ruh halini anlatan üç kelime…
Heyecanlı, muzip, duygulu.
- Hayatındaki en önemli üç şey…
Ailem, sevgilim ve dostum.
- Peki,
okurlarını üç kelimeyle tarif etmeni istesek…
Zıpır, zeki, vefakâr.
Sevgili yazarımıza bu güzel röportaj için teşekkür ederiz :)
Deli deli kiz surumsina surine hepsini okudum simdi pervanede sira hepsini cok buyuk zevkle okudum devamini bekliyoruz muhtesem
YanıtlaSilDeli deli kiz surumsina surine hepsini okudum simdi pervanede sira hepsini cok buyuk zevkle okudum devamini bekliyoruz muhtesem
YanıtlaSil